“RAŞİT BEY, SABAH KAHVELERİNİZİ İÇMEYİN BEN GETİRİYORUM…”
Bugün olimpiyatların kapanış töreni var. Yalıkavak’taki yazlıkta ön balkonda annem, eşim Emriye ve ben sabah kahvaltımızı yapıyoruz.13 yıllık komşumuz Dr.Haşim beyin sevgili eşi Yüksel hanım bahçesini sularken yine günün ilk lafını atıyor:
“Raşit bey günaydın, mavi yolculuktaki geminiz bu gün hangi limana yanaşıyor?.”
“ Marsilya limanına demirliyoruz., mavi yolculuk bitiyor, dönme vakti yaklaşıyor artık.”
“É, sizi bilmem ama ben ay sonu dönüyorum Ankara’ya, Ata’nın üniversiteye kayıt işlemleri var.”
Çabuk büyüdüler Ata ile Efe, daha dün bahçede Ne böcek kovalıyorlar, onlarla röportaj yapıyorlardı kuzenleri Merve ile!” Biz bayrama kadar buralardayız.
Kahvaltımız bitti, biraz sonra yine aynı güzel ses: “Raşit bey kahvelerinizi yapmayın ben yapıp getiriyorum.” “ Tamam” biraz sonra komşumuz Yüksel hanım bir tepside dört kahve bazı güzel takviyelerle o kadar merdivenden bir damla kahveyi dökmeden getirdi. Önce balkondaki anneme ikram etti, sonrada bizlere. Masamıza kahveler konur konmaz, ben yine sakarlığımı yapıp o ağır masayı salladım. Üç kahvenin birden köpüklerini döküldü.
Yüksel Hanım Ankara’lı ve Ankara’da büyük bir Sanat Galerisi’nin yöneticisi. O holding’in çok büyük bir matbaası da var. Ben üç yıl önce kitap ve sergi başvurusu da yapmıştım kendilerine, en az yirmi yere yaptığım gibi. Hiç bir sonuç çıkmadı./ Öyle ki tam o günlerde derneğimize çok büyük bir prestij kitabı bastılar, başkanımız Metin Peker’in girişimleri ile./. .. Hatta bugün bana maketiniz çekmecemde duruyor, maalesef bir sonuç alamadım o zaman onu size geri göndereyim isterseniz?” dedi. Ben de yok artık kitabım basıldı yatak odamda bin tane duruyor, size bir tane imzalayayım dedim” Sonra fallar bakıldı, eşim tepsiyi ve fincanları yıkadı ve tepsinin içine benim diktiğim incir ağacından bu sabah topladığı incirlerden koydu ve” Bunlar Efe için..” dedi.Bol bol sanat, kitap, sergi ve olimpiyat sohbetleri yaptık, ona http://www.rasityakali.com/ ve http://www.rasityakalikarikaturokulublogspot.com/ köşelerimi gösterdim. Bilmiyormuş, çok beğendiğini söyledi. Sohbetimiz sürdü de sürdü, ben ona bir kitap, o da bana Tuna Kiremitçi’nin” DUALAR KALICIDIR” kitabını okumam için verdi.
Benim duam belli; sanat yapmak, yaptıklarımı sergilemek, kitapla da kalıcı hale getirmek. Ben merak ediyorum şimdi eşimle birlikte baktıkları kahve falında acaba ne çıttı? Ankara’daki o güzel Sanat galerisinde bir “ OLİMPİYAT KARİKATÜRLERİ ANI SERGİSİ “ olabilir mi acaba?
Ben niyet ettim, hem de tam Pekin Olimpiyatları’nın kapanış gününde. Falımda da varsa,” Biiiir fincan kahve olsan, kırk yıl hatırın kalııııııır.”
Raşit Yakalı
Bugün olimpiyatların kapanış töreni var. Yalıkavak’taki yazlıkta ön balkonda annem, eşim Emriye ve ben sabah kahvaltımızı yapıyoruz.13 yıllık komşumuz Dr.Haşim beyin sevgili eşi Yüksel hanım bahçesini sularken yine günün ilk lafını atıyor:
“Raşit bey günaydın, mavi yolculuktaki geminiz bu gün hangi limana yanaşıyor?.”
“ Marsilya limanına demirliyoruz., mavi yolculuk bitiyor, dönme vakti yaklaşıyor artık.”
“É, sizi bilmem ama ben ay sonu dönüyorum Ankara’ya, Ata’nın üniversiteye kayıt işlemleri var.”
Çabuk büyüdüler Ata ile Efe, daha dün bahçede Ne böcek kovalıyorlar, onlarla röportaj yapıyorlardı kuzenleri Merve ile!” Biz bayrama kadar buralardayız.
Kahvaltımız bitti, biraz sonra yine aynı güzel ses: “Raşit bey kahvelerinizi yapmayın ben yapıp getiriyorum.” “ Tamam” biraz sonra komşumuz Yüksel hanım bir tepside dört kahve bazı güzel takviyelerle o kadar merdivenden bir damla kahveyi dökmeden getirdi. Önce balkondaki anneme ikram etti, sonrada bizlere. Masamıza kahveler konur konmaz, ben yine sakarlığımı yapıp o ağır masayı salladım. Üç kahvenin birden köpüklerini döküldü.
Yüksel Hanım Ankara’lı ve Ankara’da büyük bir Sanat Galerisi’nin yöneticisi. O holding’in çok büyük bir matbaası da var. Ben üç yıl önce kitap ve sergi başvurusu da yapmıştım kendilerine, en az yirmi yere yaptığım gibi. Hiç bir sonuç çıkmadı./ Öyle ki tam o günlerde derneğimize çok büyük bir prestij kitabı bastılar, başkanımız Metin Peker’in girişimleri ile./. .. Hatta bugün bana maketiniz çekmecemde duruyor, maalesef bir sonuç alamadım o zaman onu size geri göndereyim isterseniz?” dedi. Ben de yok artık kitabım basıldı yatak odamda bin tane duruyor, size bir tane imzalayayım dedim” Sonra fallar bakıldı, eşim tepsiyi ve fincanları yıkadı ve tepsinin içine benim diktiğim incir ağacından bu sabah topladığı incirlerden koydu ve” Bunlar Efe için..” dedi.Bol bol sanat, kitap, sergi ve olimpiyat sohbetleri yaptık, ona http://www.rasityakali.com/ ve http://www.rasityakalikarikaturokulublogspot.com/ köşelerimi gösterdim. Bilmiyormuş, çok beğendiğini söyledi. Sohbetimiz sürdü de sürdü, ben ona bir kitap, o da bana Tuna Kiremitçi’nin” DUALAR KALICIDIR” kitabını okumam için verdi.
Benim duam belli; sanat yapmak, yaptıklarımı sergilemek, kitapla da kalıcı hale getirmek. Ben merak ediyorum şimdi eşimle birlikte baktıkları kahve falında acaba ne çıttı? Ankara’daki o güzel Sanat galerisinde bir “ OLİMPİYAT KARİKATÜRLERİ ANI SERGİSİ “ olabilir mi acaba?
Ben niyet ettim, hem de tam Pekin Olimpiyatları’nın kapanış gününde. Falımda da varsa,” Biiiir fincan kahve olsan, kırk yıl hatırın kalııııııır.”
Raşit Yakalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder