29 Aralık 2007 Cumartesi

2007 nin son simit partisi...

BEKLEDİM DE GELMEDİN...
Smit partimize bu hafta da kimse gelemedi. Sağlık olsun. Fotoğrafımı çeken Melek kızımıza: "Bu organiasyonu Başkanımız Metin Peker yapsaydı böyle olmazdı dediğimde :" Eeeee... O da MetinPeker farkı işte." der gibi bıyık altından gülüyordu sanki bana.
Eeeee bayan Siika artık yeni birşeyler söylemek lazım cancağızım.
" Yıktık perdeyi eyledik viran,
gidip sahibine haber verelim hemaaan."/Karagöz oyunundan/

Bayan Siika Türk çizerleri yorumluyor...

Simit partisi uyelileri Merhaba
Nasilsiniz arkaslarim, cayni , kahveni nekadar tatli icersiniz - bu soru hep aklimda
Gabrovlari 2 kasik sekerlen severmisler, ama onu biendinigibi hic icmezmisler
Evde - 1 kasik seker icermisler - masraf olmasin
Misafire gitinen - 3 , 4 koyarmislar - orada parasis

Birisi simit partisini misafir olmus -Erdogan Bozok hemen 1 canakseker koymus - misafir kasik almis kahfe icinde seker koyma baslamis
1 ,2 .3 , 4 , 5..................9 kasik koymus
Karikaturciler acik gozlen siyr bakarmislar
Erdogan Basol - biricik daha koysana barem 10 olsunlar
Misafir - aaaaaaa ben kahfemi acicik aci olsun severim
Rasit Yakali - uzaktan ne gormis , ne isitmis gibibakarmis
Tan Oral - gozlen gulermis
Semih Poroy -ben kitap fuara dolastim oradan Gabrovo fikralara kitab aldim , bu fikra oradandir
Ergin Gulen - gideces , bakacas, alacas...........
Vicdan hemen isitmis Atila, ya soylemis
Mahmut Akgun -Siyka bana bulgarca syole , ben onara ceverecem
Sevgili dostularima tatli , ama coooooooooook tatli2008 yil dilerim
siyka

27 Aralık 2007 Perşembe

Bulgaristan dan türk baklavası

BULGARİSTAN Sofya dan Turk czerlrin kadim dostu Bayan Siika dan yeni bir haber var.
Emriye hanim, ben benim turk baklavami gondereim istedim , bulgarlardan ben onu en guzel iyaparim NAZDRAVE
SEVGILERIMLE
Siyka"Siika Pencheva"
İlgilenenlerin ve Erdogan Basol beyin dikkatine...

22 Aralık 2007 Cumartesi

KeK partisi...."YORUMSUZ"...

Kek akşamdan eşim Emriye tarafından hazırlandı.
Bende maille duyuru yaptım. ...Ya gelen arkadaşlar fazla olursa... Kek yetmezse...Simitle takviye yaparız artık. Zaten olayın adı" cumartesi kek ve simit partisi" değil miydi?...



BAYRAM HAFTASIII.. veee sonuç...
"YORUMSUZ"
Bulgaristan _ Gabrovo dan bayan Siika kekin tarifini eşimden istedi. Pazartesi günü de onların bayramı başlıyormuş. Şimdiden kutluyorum.
Raşit Yakalı



20 Aralık 2007 Perşembe

2007 nin son dersi:Noel Baba oldu...

2007 nin son dersindeyiz. Tabiki konumuz " Yeni Yıl" Ben önceden konuyu anlattım, Noel Baba yı tanıyor hepsi. Bayram öncesi son gün olduğu için Ahmet Simşek Koleji Ana Okulunun yarısı yoktu sınıfta. Önceden çizdiğim "Noel Baba bacada" karikatürünü dağıttım. Espriler yaparak onları biraz güldürdüm ve Noel babanın elindeki torbanın içine, almak istedikleri hediyeyi çizip sonra da taşırmadan boyamalarını istedim. Erkekler spaydirmen ve araba, kızlar ise Barbi bebek istedi çoğunlukla..




















NOEL BABA TORBASYLA İŞ BAŞINDA...














































Bayram nedeniyle sınıfta 14 kişi vardı. Noel Baba torbasıyla iş başında. İşte bazılarının yorumları. Parmakları bile unutmamışlar. Teşekkürler hepsine. Bundan iyisi can sağlığı. Şekerlerini dağıttım, bayramlaştım tek tek hepsiyle.










17 Aralık 2007 Pazartesi

Karikatür derslerinin ilköğretime girmesi dileğiyle...

13.12.2007 tarihinde aytuğ dönemz <kalpak_08@hotmail.com> yazmış:
Sayın Hocam, ben Selçuk Üni. Resim-İş öğretmenliğinde son sınıfta okuyorum, okul projemde karikatür konusunu ilk öğretim seviyesindeki öğrencilere sunacağım. Neler yapabileceğim hakkında sizden fikir almak istiyorum yardımcı olurmusnuz? SAYGILARIMLA Aytuğ Dönmez.
Cevabım.
Sevgili Aytuğ:
Yedi yıllık dökümanlarımı sana bu gün yolluyorum.Bende bunları devredecek genç bir arkadaş arıyordum. Artık top sende. Bunların üzerine mutlaka sen de bir şeyler ekleyeceksin. İleride belki bir kitap bile oluşu.
Karikatür derslerinin ilköğretim okullarına girmesi dileğiyle sana başarılar diliyorum. Böyle bir girişimde bulunduğun için sana teşekkür ediyor, başarı haberlerini bekliyorum.
Raşit Yakalı

13 Aralık 2007 Perşembe

Kamil Yavuz Karikatür atölyesinden yeni bir haber.

Kamil Yavuz, Karikatür - Sanat Atölyesi'nden
Karikatüre yeni başlayanlar için videolu dersler.

Henüz bir seneyi yeni aşmış olan Karikatür Atölyesi bu sanata meraklı her yaştan karikatür ilgililerinin
uğrak yeri oldu. Yumurcak TV atölyede çekim yaparak programı pazar günleri yayınlıyor. Bazı gazeteler atölyedeki kütüphaneye ve çalışmalara ilgi gösteriyor.
www.uzmantv.com adlı uzmanlık video sitesi de geçtiğimiz aylarda 20 bölümlük kısa çekimlerle bir video çekimi yaptı.
Atölye ziyaretleri ve sohpetler, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından ilgi olduğu sürece her ay Cumartesi günleri devam ediyor. 40 kişilik gruplar atölyeyi gezip bilgi alıyorlar.
http://www.uzmantv.com/adim-adim-kedi-karikaturu-nasil-cizilir

Kamil Yavuz

CAFER ZORLU DAN GENÇ ÇİZERLERE KÜPE


Karikatür ustalarımızdan Cafer Zorlu abi sık sık bana telefon edip" Raşiit, ne duy ne işit." diyerek başlar ve bir süre sohbet edip, "İşte böyleee iyi oldu biraz lafladık, varsa olay , çizmek kolay diyerek kapatır telefonu. Son aradığında:" Oğlum balkondan çok eski bazı dergi ve kitaplar çıkardı, birlikte baktık. Yahu Necmi Rıza ne büyük bir sanatçıymış, ben zaten ona hayrandım. Bir kapak çizmiş Akbaba ya, taktir etmemek mümkün değil. O ne çizgi.. Kalın kalın, tane tane, herşey yerli yerinde. Bir de küçük bir Semih Balcıoğlu albümü çıktı. O da çok güzel. Allah var. Semih de çok iyi çizer. Bir de o Akbaba daki kendi karikatürlerime baktım, ben o yıllar 4-5 yıllık karikatüristtim.. Kendimi beğenmedim. Çizgilerim çok ince kalmış. Ama ben o yıllar kendimi çok beğenirdim. En iyi benim, ben en iyisini çiziyorum. derdim. Bunu bir defasında rahmetli Yusuf Ziya beye de söylemiştim. O da bana " Tabiii Cafer haklısın, kendini beğen, en iyi ben çiziyorum de, demezsen kendini yenileyemezsin." dedi. Ben hala öyle düsünüyorum. Hep "En iyisini ben çiziyorum," diyorum ve bunu bütün gençlere öneriyorum. Öyle demezlerse ilerleyemezler.." Bu dediklerini, gençlere aktarayım mı abi?" " Tabi aktar, özellikle vurgula. "Daima en büyük ben, en iyi karikatürü ben çiziyorum desinler, inansınlar. Mutlaka kendilerine çok güvensinler, sözleriYatıknin hakını da versinler. Hadi eyvallah.. Varsa olay çizmek kolay. Bide ben arkadaşlara kırgınım. Gazeteciler Cemiyeti bana 50. yıl ödülü verdi bu büyük bir olay benim için.. Beni kutlayan olmadı, üzüldüm." dedi. Cafer hocamızın ev telefonu: 0212 592 39 93. /Foto Akdağ Saydut/

Sedat Simavi 2007 Ödülleri

Dün gece Sabancı Center de "Sedat Simavi Ödülleri" törenindeydik. Türkiye Gazeteciler Cemiyetince düzenlenen törenden bazı izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Sedat Simavi Ödüleri 2007 .
Görsel Sanatlar Ödülü.
Başlangıctan bu güne sanat kariyerinde dönemsel etkinliklerini derinleştirci yönde benimsediği çalışmaları, bu çaşmalarında açığa çıkan aratırıcı bakışı ve Sanat Kibele Galerisi'ndeki sergisi nedeniyle Prof. Balkan Naci İslimyeli' yi ödüle değer gördü.
Biliyorsunuz Balkan Naci yakında kaybettiğimiz Karikatürist ağabeyimiz ve benim imza babam Orhan İslimyeli' nin oğlu ve dernek üyemizdir.

Sedat Simavi ödülleri 2007 Spor ödülü. Bir çok maça sakat çıkarak" Tekvando 84 kilo Dünya Şampiyonu" olması ve her yıl başarılarını yenilemesi nedeniyle övgüye değer ödülü alan Bahri Tanrıkulu ile.
Bahri bana "Buraya sıkı bir kamp çalışmasından geliyorum. önümüzdaki şampiyonadan çok ümitliyim. Bundan böyle spor haberlerimi sizin sitenizden izleyeceğim, internetle aram çok iyi. Karikatür sanatıyla da yakından ilgileniyorum." dedi.






Sedat Simavi ödülleri 2007. Spor ödülünü alan/Dünya atletizim 10.000 m 2. si ve Avrupa kupası 10.000 m birincisi Elvan Abeylegesse ile birlikte. Elvan bana" Pekin 2008 olimpiyatlarından Mutlaka madalya ile döneceğim ."derken

9 Aralık 2007 Pazar

Karikatür ve Mizah Müzemizde Karikatür dersleri.




Yaratıcı Çocuklar Müzede…

Karikatür ve Mizah Müzesi’nde Karikatürcüler Derneği ve Yaratıcı Çocuklar Derneği’nin işbirliği ile etkinlik düzenlendi.
Etkinliğin amacı orta öğretim düzeyindeki öğrencilerle karikatürü tanıştırmak, karikatürü öğretmek.Ancak temel yaklaşım, karikatürün özellikle çocukluk ve ilk gençlik yaşlarında çocukların yaratıcı düşüncesinin gelişmesine sağlayacağı katkılardan gençleri yararlandırmak. Çocuk ve gençlerin, kişiliklerinin oluştuğu dönemde, onları o farklı düşünebilmek, hoşgörülü bireyler olmak yönünde eğitmek ve özendirmek.
4 Aralık Salı günü Raşit Yakalı ile başlayan ve farklı okullardan gelen öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen çalışmalar, 5 Aralık Çarşamba günü Kamil Yavuz, Cihan Demirci, Erdoğan Karayel ve Refik Tiniş ile devam etti. Çalışmalar 9 Aralık Cumartesi günü Musa Gümüş’ün katıldığı çalışma ile sona erdi.
Hem gençler açısından hem de karikatür sanatının eğitim boyutunda değerlendirilmesi bakımından çalışmalar çok olumlu, faydalı ve keyifli geçti.
İlk toplantıda Karikatür Ve Mizah Müzesi yönetmeni Erdoğan Bozok, Karikatürcüler Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri İbrahim Tapa ve Akdağ Saydut ile Yaratıcı Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu üyesi Havva Tapa da hazır bulundular. Bu çalışmalara Eğitim Gönüllüleri Vakfı’da okullarlailişki kurarak, öğrencileri yönlendirererk ve çalıştaya getirerek katkı sağladı.

İNSAN YÜZÜ DÖRT PARÇADAN OLUŞUR.



Son günlerde fotoğrafcı dükkanlarının ön vitrinlerinde şu yandaki ilana benzer ilanlar görüyoruz. Buradanda anlaşılacağı gibi insan yüzü dört parçadan oluşur. Saç bölgesi, alın bölgesi, kaşla burun arası ve burunla çene altı arası. Ben mum meyvelerle, canlı meyvelerle ve diğer araçlarla yıllardır bunu anlatıyorum. Bu dört kısmın biribirleriyle olan oranları değişir. Temel çizerken kaşla burnumuzun alt kısmı diğer kısımlardan büyük olur...Bazen saç kısmı dar alın bölgesi geniş, bazen burunla çene arası büyük olur diğer bölümler kısa olur. Bu resme de bakınca herşey açık seçik belli oluyor.Mesela..Kulaklarımız kaşımızla burunumuzun alt hizası büyüklüğündedir diyebiliyoruz. Öyle olunca da kulağımızı tam yerliyerinde çizebiliyoruz. Öyle çizilmeyen karikatürleride " Yanlış olmuş bak doğrusu şöyle olacak.."diyoruz. Herşey hasap kitap işi.

Minikler karikatür çizmeye devam ediyor...

Kartal Ahmet Şimşek Eğitim Kurumlarındaki ana okulundaki "Uygulamalı Karikatür dersleri devam ediyor. Yaptıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu tür uygulamalar artıkça karikatür sanatımızın gelişeceğine inanıyorum.
Aydın'dan Ahmet Yalçınkaya meslekdaşım soruyor:" Raşit hocam ben de sizin bu yaptıklarınızı Aydında bir kütüphanede uyarlamak istiyorum, izin verir misiniz ve bana biraz dökümanlarınızdan yollayabilir misiniz acaba ?. Diyor..
"Ne demek. Tabii ki yarın sana bazı fotokopiler yollarım. Karikatür sanatının sevilmesi adına herşeyi yaparım. Sen de yeni yöntemler geliştirebilirsin. O zaman da sen bizimle paylaşırsın bunları.." dedim..Ne güzel bir iletişim bu.. Mutlaka faydalı olacağız. Gelde bu blogun oluşmasında bana her türlü fedakarlığı yapan Sevdakar Çelik hocama bir kez daha teşekkür etme. Ellerine sağlık hocam.









Resimlere bakın.. Çocukların ilgisi, katılım derecesi yüzlerinden nasıl okunuyor.Buradaki amaç karikatür sanatını en küçük yaşlarda öğrencilere tanıtmak, Sevdirmek, yaymak. Karikatürist yetiştirmek değil. Ama neden olmasın. Ya tutarsaaa.


Biraz ürkek, biraz da işini yapmanın mutluluğuyla "Olmuş mu karikatür öğretmenim?" diye soruyor.
Ne güzel. Ben burada karikatür kelimesinin telaffuzunu doğru söylemeyi öğretsem, o bile bana yeter..." Olmuş tabii, eline sağlık, teşekkür ederim." diyerek, sonunda da şeker dağıtarak onları minik bir şekilde ödüllendiriyorum.



Sarı küme verdiğim odevi bitirmiş fotoğraflarını çekmemi bekliyor.
Bu hafta şarjım erken bittiği için fazla resim çekemedim..Sınıf öğretmenleri"Biz yokuz bu hafta." diye sitem ettiler.
Bakın çizim açısını kendine göre ayarlıyor bir minik öğrenci. Öbürü ise acı soğandan tatlı sonuçlar çıkartıyor, çizgi ile araştırma yapıyor, yorum katıyor. Eşim " Bir sarımsaktan yararlanmadın şimdiye kadar." diyerek bana takılıyor. Onunda bir sırası vardır elbet.






Evdeki mutfaktan meyveleri aşırmakla baş edemeyince mumdan meyveler buldum./ Bunları İzmir Kemeraltı'ndan almıştım./Çok güzel oldular. Yüz çizimlerini nerde bunlarla anlattıysam çok başarılı oldum. "...insan yüzü dört eşit parçadan oluşur..." diye başlıyorum. Hem iyi öğreniyorlar hem de çok eğleniyorlar. Sonra da hem hafızalarına, hem de kağıtlarına çiziyorlar.. 30 kişilik ana okulunda derse ilgisiz kalma oranı sıfır.





Görerek dokunarak öğretmek istiyorum. Bunu gerçekleştirmek için aklıma gelen her yolu deniyorum. Bir yumurtayı akşamdan kaynattım ve temel çizimleri üzerine çizdim. Saç, kaş, ve sakalları pamuk yapıştırarak oluşturdum. Çocuklarım çok beğendi ama hanım sabah kahvaltısını hazırlarken buz dolabında bu manzara ile karşılaşınca bayaa korktu."Girmediğin bir burası kalmıştı, burayada girdin sonunda." dedi.

Hafta sonu simit partimiz.

Karikatürcüler Derneğindeki cumartesi öğleden sonra kendililiğinden gelenek haline gelen simit partileri devam ediyor. Bu haftaki katılımcılar: Ödüle doymayan Ümit Müfit Dincay, İç organlarımızdan sorumlu Prof.dr Sait Kapıcıoğlu hocamız . Bize Kara Afrika karikatür albümünü anlattı ve şekere iyi gelir diye demir elması ikram etti. /ben Raşit Yakalı. / Her haftanın müdavimlerinden/Fahri Eyican. Bu hafta simitler ve servisler ondandı./Ve Ahmet Ümit Akkoca. Genel kurulda hızını alamamış. Eleştiri ve önerilere devam etti. Bu simitlerin peyniri nerede diye.. Muhasebecimiz ayhan bey ve bir ara gelip kaybolan Saymanımız Ergül Aktaş da buradaydılar. Ben karikatür tartışırız, konuşuruz diye gençleri beklemek için her hafta bu masada olmaya çalışıyorum. Bekleriz efendim.Hem böylece derneğimizi yalnız bırakmamışda oluruz.

29 Kasım 2007 Perşembe

Karikatür çizmeyi öğrenmek isteyenlere duyuru.

Değerli arkadaşlar. Her yaş grubuna karikatür öğretmek için 1980 yılından beri/ Çarşaf Dergisi Karikatür okulu ile başladım./ çalışıyorum. Benim sunacaklarımın dışında kendi karikatürlerinizin benden eleştirilerini almak isterseniz lütfen şunlara dikkat edin: Eğer yazacaklarımı dikkate almadan yollarsanız zaman kaybı olmaması için üzülerek dikkate almayacağım. Böylece hem zamandan tasarruf etmiş, hem de başkalarının hakkını çalmamış oluruz diye düşünüyorum. Hassasiyetiniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ.
Karikatürleri A4 boyutunda çizmeye gayret edin ve kağıdınızın kenarlarında ikişer cm lik boşluk bırakın.Eskizleri kurşun kalemle yapın. Deseni iyi oturtmak için defalarça hafif hafif cizerek, silerek ve tekrar çizerek oluşturun.İyice olduğundan emin olduğunuzda siyah çini mürekkebi/ Siyah mürekkepte olabilir/tarama ucu ya da divitle çinileyin. Çok zorda kalmadıkça keçe kalem kullanmayın. iyice kuruyunca önceki kurşun kalemleri dikkatlice silin. Sonra isterseniz boyayın. Ben önce siyah beyaz da kalmanızı, boyama yapmamamızı öneririm. Mümkün olduğu kadar az yazılı etik kurallar içinde hazırlayacağınız karikatürleri ya posta ile ;
Raşit Yakalı, Basın sitesi A blok A10 Yenilevent İstanbul
adresine, ya da email olarak düşük ayarda /300 dp olabilir.
www.rasityakali2@gmail.com
adresine yolayın birlikte çalışalım. Başka adresime yollananlar dikkate alınmaz. Teşekkürler.
Not. Bu bloğ yalnız karikatür öğrenmek isteyenler için oluşturulmuştur. Buna dikkat edelim.
Raşit Yakalı

Dersler peşi sıra biribiriyle ilintili..

Sınıf öğretmenleri dersimin sonunda yan sınıfta yemekten önce bir ara ders daha yaptılar. Bu sıra ben ders sonunda dağılan malzemelerimi topluyorum. Onlar ise bir tablodaki hayvanları anlatıyorlar.
"Burada ne vaaar?" "Eşşeeeeek.."
Bu sırada hepsi emekleyerek koşuşuyorlar.
"Eşşek nasıl bağırıııır?" bütün sınıf birlikte..
"Aİİİİİİ AAAiiiiii ...
resimler devam ediyor...
"Burada ne resmi vaar?.."
Tavuuuuuuk..."

İkinci hafta derslerimiz neşeli geçti.

Manavdan bir torba balkabağı, patlıcan ,armut,turp vb. aldım ve sınıfta bunların üzerine yüzler çizdim. iki ders süreyle bunları ellerinden düşürmediler.
Sınıf öğretmenleri bire bir onlarla yakından ilgileniyorlar, bana yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.


Patates, biber, patlıcaaaaan.
Bu sırada bu şarkıyı mırıldanıyoruz birlikte. Öyle bir ders yapıyorum ki 32 kısım tekmili birden.

Sulu armuuuuut..
Tatlı armuuuut. Bol vitamminli.
Ama şu an bir malzeme bizim için.
Mor patlıcaaaan. cadıya benzedi diyorlar.




Aklıma turp sıkayım mı acaba ben?..
"Yooo neden "ders yapıyoruz.
Doğruyu anlatmak, kavratmak için ..aklıma şu an bu geldi .. Fena da olmadı..
Temel şekillerle insan başını anlatmanın en iyi yolu bu bence...




Bu ne ciddiyet!..
Minik öğrencimin ilgi le izlediği ve mesajımı kavradığı kesin. Belki de eline ilk defa beyaz turp almıştır.






İşte bal kabağı ile siyah turp.
Daha sonra balkabağının içini oyduk torunum Doruk la evde. Onu kukla yapmayı düşünüyoruz. Eve geldiğimde fark ettim dudaklarını biri boyamış.
Turpu ise akşama blendırda sıkıp suyunu içeçeğim. bana iyi gelecekmiş.
Şu an ders malzemem.





Bütün sınıf çizime katılıyor..

Sınıfta istediğim havayı yakalamıştım. Artık benimle yada sınıf ööretmenleriyle değil kendi işleriyle ilgileniyorlardı. Bu arada mp3 ümden de bir hafif müzik yayını verdim. Coştular.

Noktalı yerleri birleştirip köpeği çizdiler. Sonra da hepsi kendi köpeklerini çizdi.
Yapıyorlar, uğraşıyorlar bitincede biribirlerine gösterip biri birlerinden eleştiri alıyorlar. Birazda hava atıyorlar.


Şuna bakın sanki kağıttan çıkıp peşimizden gelecek "hav, hav" diye.
Herşey yerli yerinde. Sınıf öğretmenleri de çok memnun bu uygulamadan. Birazda bizi idare ediyorlar." Susun ,çok gürültü yapıyorsunuz,tıp... herkes çiçek olsun... "demiyorlar. idare ediyorlar. Benim derslerim biraz gürültülü oluyor. bu bir gerçek.. Bunu biraz da ben istiyorum. Vücut dili bu.Çizerken yaşıyorlar., köpek çizerken kendileri de "Haaav haaavvv" diye mırıldanıyorlar.
Bence doğrusu bu..





Bakın, biri köpeği yatık çizmiş. Yürütüyor. Bütün ögeler yerli yerinde.
Yanındaki arkadaşı ise köpeği ayakta çizmeye çalışıyor. Başka bir yorum katıyor. Yanındakinden hiç etkilenmiyor. Ne kadar güzel...Hepsi kendilerinden emin...




Köpeği hep güldürürüyorlar. Bol bol kağıt dağıtıyorum. malzememi acımıyorum. Kağıtlarının ortalarını kullanıyorlar, kenarlarda boşluklar bıraktırıyorum.
Sonra sınıf öğretmenleri sol üst köşelerine isimlerini yazacaklar onlar yazmayı bilmiyorlar ama çizmeyi biliyorlar ve yapılan işler bir süre sergilecek, velileri ğörecekler.











Bu köpeği geçen derste yapmıştık. Duvara asıp nokta nokta çizimlerini dağıttım ve noktaları birleştirmelerini istedim. Sonra da kendi köpeklerini çizmelerini istedim. Çizdiler. Olayı kavramışlardı.
Parmaklarıyla eklem yerlerini hareket ettirip köpeği yürütüyorlardı bile./ Toplu iğne yerlerinden./