29 Kasım 2007 Perşembe

Karikatür çizmeyi öğrenmek isteyenlere duyuru.

Değerli arkadaşlar. Her yaş grubuna karikatür öğretmek için 1980 yılından beri/ Çarşaf Dergisi Karikatür okulu ile başladım./ çalışıyorum. Benim sunacaklarımın dışında kendi karikatürlerinizin benden eleştirilerini almak isterseniz lütfen şunlara dikkat edin: Eğer yazacaklarımı dikkate almadan yollarsanız zaman kaybı olmaması için üzülerek dikkate almayacağım. Böylece hem zamandan tasarruf etmiş, hem de başkalarının hakkını çalmamış oluruz diye düşünüyorum. Hassasiyetiniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ.
Karikatürleri A4 boyutunda çizmeye gayret edin ve kağıdınızın kenarlarında ikişer cm lik boşluk bırakın.Eskizleri kurşun kalemle yapın. Deseni iyi oturtmak için defalarça hafif hafif cizerek, silerek ve tekrar çizerek oluşturun.İyice olduğundan emin olduğunuzda siyah çini mürekkebi/ Siyah mürekkepte olabilir/tarama ucu ya da divitle çinileyin. Çok zorda kalmadıkça keçe kalem kullanmayın. iyice kuruyunca önceki kurşun kalemleri dikkatlice silin. Sonra isterseniz boyayın. Ben önce siyah beyaz da kalmanızı, boyama yapmamamızı öneririm. Mümkün olduğu kadar az yazılı etik kurallar içinde hazırlayacağınız karikatürleri ya posta ile ;
Raşit Yakalı, Basın sitesi A blok A10 Yenilevent İstanbul
adresine, ya da email olarak düşük ayarda /300 dp olabilir.
www.rasityakali2@gmail.com
adresine yolayın birlikte çalışalım. Başka adresime yollananlar dikkate alınmaz. Teşekkürler.
Not. Bu bloğ yalnız karikatür öğrenmek isteyenler için oluşturulmuştur. Buna dikkat edelim.
Raşit Yakalı

Dersler peşi sıra biribiriyle ilintili..

Sınıf öğretmenleri dersimin sonunda yan sınıfta yemekten önce bir ara ders daha yaptılar. Bu sıra ben ders sonunda dağılan malzemelerimi topluyorum. Onlar ise bir tablodaki hayvanları anlatıyorlar.
"Burada ne vaaar?" "Eşşeeeeek.."
Bu sırada hepsi emekleyerek koşuşuyorlar.
"Eşşek nasıl bağırıııır?" bütün sınıf birlikte..
"Aİİİİİİ AAAiiiiii ...
resimler devam ediyor...
"Burada ne resmi vaar?.."
Tavuuuuuuk..."

İkinci hafta derslerimiz neşeli geçti.

Manavdan bir torba balkabağı, patlıcan ,armut,turp vb. aldım ve sınıfta bunların üzerine yüzler çizdim. iki ders süreyle bunları ellerinden düşürmediler.
Sınıf öğretmenleri bire bir onlarla yakından ilgileniyorlar, bana yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.


Patates, biber, patlıcaaaaan.
Bu sırada bu şarkıyı mırıldanıyoruz birlikte. Öyle bir ders yapıyorum ki 32 kısım tekmili birden.

Sulu armuuuuut..
Tatlı armuuuut. Bol vitamminli.
Ama şu an bir malzeme bizim için.
Mor patlıcaaaan. cadıya benzedi diyorlar.




Aklıma turp sıkayım mı acaba ben?..
"Yooo neden "ders yapıyoruz.
Doğruyu anlatmak, kavratmak için ..aklıma şu an bu geldi .. Fena da olmadı..
Temel şekillerle insan başını anlatmanın en iyi yolu bu bence...




Bu ne ciddiyet!..
Minik öğrencimin ilgi le izlediği ve mesajımı kavradığı kesin. Belki de eline ilk defa beyaz turp almıştır.






İşte bal kabağı ile siyah turp.
Daha sonra balkabağının içini oyduk torunum Doruk la evde. Onu kukla yapmayı düşünüyoruz. Eve geldiğimde fark ettim dudaklarını biri boyamış.
Turpu ise akşama blendırda sıkıp suyunu içeçeğim. bana iyi gelecekmiş.
Şu an ders malzemem.





Bütün sınıf çizime katılıyor..

Sınıfta istediğim havayı yakalamıştım. Artık benimle yada sınıf ööretmenleriyle değil kendi işleriyle ilgileniyorlardı. Bu arada mp3 ümden de bir hafif müzik yayını verdim. Coştular.

Noktalı yerleri birleştirip köpeği çizdiler. Sonra da hepsi kendi köpeklerini çizdi.
Yapıyorlar, uğraşıyorlar bitincede biribirlerine gösterip biri birlerinden eleştiri alıyorlar. Birazda hava atıyorlar.


Şuna bakın sanki kağıttan çıkıp peşimizden gelecek "hav, hav" diye.
Herşey yerli yerinde. Sınıf öğretmenleri de çok memnun bu uygulamadan. Birazda bizi idare ediyorlar." Susun ,çok gürültü yapıyorsunuz,tıp... herkes çiçek olsun... "demiyorlar. idare ediyorlar. Benim derslerim biraz gürültülü oluyor. bu bir gerçek.. Bunu biraz da ben istiyorum. Vücut dili bu.Çizerken yaşıyorlar., köpek çizerken kendileri de "Haaav haaavvv" diye mırıldanıyorlar.
Bence doğrusu bu..





Bakın, biri köpeği yatık çizmiş. Yürütüyor. Bütün ögeler yerli yerinde.
Yanındaki arkadaşı ise köpeği ayakta çizmeye çalışıyor. Başka bir yorum katıyor. Yanındakinden hiç etkilenmiyor. Ne kadar güzel...Hepsi kendilerinden emin...




Köpeği hep güldürürüyorlar. Bol bol kağıt dağıtıyorum. malzememi acımıyorum. Kağıtlarının ortalarını kullanıyorlar, kenarlarda boşluklar bıraktırıyorum.
Sonra sınıf öğretmenleri sol üst köşelerine isimlerini yazacaklar onlar yazmayı bilmiyorlar ama çizmeyi biliyorlar ve yapılan işler bir süre sergilecek, velileri ğörecekler.











Bu köpeği geçen derste yapmıştık. Duvara asıp nokta nokta çizimlerini dağıttım ve noktaları birleştirmelerini istedim. Sonra da kendi köpeklerini çizmelerini istedim. Çizdiler. Olayı kavramışlardı.
Parmaklarıyla eklem yerlerini hareket ettirip köpeği yürütüyorlardı bile./ Toplu iğne yerlerinden./







Çocuklar bu işi çok sevdiler.
Büyük bir titizlikle çalıştılar.Bir ara çok yoruldum, terledim ve ceketimi çıkarttım. Bir kız talebe parmağını kaldırdı. " Buyrun" dedim. "Öğretmenim dün geldiğinizde / İki hafta önce demek istiyor/ceketinizi çıkartmak için bizden izin istemiştiniz, bu defa izin istemeden çıkardınız ceketinizi." dedi.
Utandım, özür diledim bütün sınıftan yeniden giydim. Bir süre sunra izin isteyip tekrar çıkardım.
Hepsi gülmeyi çok seviyorlar.Derse girdiğimde ara kahvaltı yapıyorlardı.
Yan sınıfta küçük bir tabureye oturup onları bekledim. Kahvaltısını bitiren yanıma gelip bana sarıldı ve önume, yanıma, halının üzerine oturdular. Karşımda onları öyle gözümün içine bakarkarken görünce birden aklıma" meddah" lar geldi.
Kendimi" meddah" sanıverdim. Arka cebimden mendilimi çıkarıp" Ben sizler kadarken meddahlar vardı , kahvelerde komik hikayeler anlatırlardı. Taklitler yaparlardı...deyip taklitler yaptım. Laz, arnavut vb.
gülmekten öldüler. onlarda yaptılar.
Çocukların hepsi kare, üçgen,dikdörtgen, daire nin ne olduğunu öğrenmişle.
" Her cismin bir temel şekli vardır, kare, üçgen, daire.. dediğimde onlarda başka örnekler verebiliyorlar.
Bu arada daire dediğimde..Ay, portakal, çember, güneş..diyebiliyorlar. Ben de bu arada daire yi anlatırken yuvarlak kremalı bisküvi ikram ettim bütün sinıfa. Hep beraber aynı anda yedik.
Bir kız öğrenci." Anem yemememi söyledi allerjim var öğretmenim." dedi .Üzüldüm. ona öteki derse tuzlu bir şeyler götüreceğim.






Bu hafta okul öncesi çocuklar için hazırlanmış TANGRAM çizimleriyle başladım derse. Bir kedi ve yanında bir balık.Bunu bir gölge oyunu gibi anlattım. Onları konuşturdum, sınıfta kendim yaptım üçgen parçalarla. Sonra kağıda çizilmiş örneklerini verdim hepsine. " Bu üçgenleri taşırmadan boyayalım dedim. İşte sonuçlar.

27 Kasım 2007 Salı

Karikatür dersinden hemen sonra kukla seyretmeye koştular.


Dersim biter bitmez bütün sınıf kukla seyretmeye koştu. Peşlerinden bende gittim. Kukla seyretmek çocukların gelişiminde çok faydalı. İyiyi, kötüyü, çevre bilincini ve vücut dilini öğreniyorlar. Espirileriyle de karikatür sanatıyla çok ilintili.







Aynı gün evdeki mutfaktan götürdüğüm patates soğan ve kürdanlarla vücüdumuzu ve eklem yerlerini anlatmaya çalıştim. Bu uygulamamı öteden beri çocuklar çok beğeniyorlar.


Sonra evlerine gidip aynısını evde yapıyorlarmış.














































































ANA OKULUNDA KARİKATÜR DERSLERİNE BAŞLADIM

Kartal Ahmet Şimşek Eğitim Kurumlarında yedi yıldır sürdürdüğüm karikatür dersleri bu yıl da ana okulunda başladım. Okul bana çok uzak olduğu ve yorulduğum için Eğitim kurumunun genel müdürü arkadaşım Orhan Yorgancı hocamın " Ayda iki kere yalnız ana okuluna derse gir, veliler çok istiyor " ricasına hayır diyemedim. Hem kendisine sonsuz bir saygım var hem de karşılığında bana bir albüm bastıracak. Böylece yedi yıldır bir türlü bastırma imkanı bulamadığım "Olimpiyat ve Olimpiyat sporları " albümüm basılacak.
İki hafta önce ilk derse girdim. Karikatürün tarifini yaparak fıkra ve komikliklerle vucudumuzu tanıttım. Daha sonra bir kedi çizimi yaptık ve önceden hazırladığım bir kedinin kenarlarını kesip eklem yerlerini yapıştıracakken ders bitti. Öğretmenleri " Herşeyi olduğu gibi bırakın kukla seyretmeye gidiyoruz, dönüşte devam ederiz " dedi.
30 minik yuva öğrencisi hemen sıra olup kukla seyretmeye gittiler.
Bende sınıfta geride kalanları sizlerle paylaşmak istiyorum bu gün.

Yaşar Fırat tan günceli yakalayan iki güzel çalışma...

Yaşar Fırat arkadaşımızdan iki güzel güncel karikatür geldi. Usta çizer olduğu için onu eleştiremem. Desteği için teşekkür ediyorum.


25 Kasım 2007 Pazar

SAVARONA GEMİSİNDE ÖĞRETMENLER GUNU

Karikatürist arkadasım İbrahim Tapa nın içinde olduğu bir etkinlik çerçevesinde bir grup karikatürist 24 Kasım öğretmenler gününü Savarona okul gemisinde öğretmenlerle bir arada kutladı. Gece verilen davette bir çok yeni proje konuşuldu.. Yaratıcı çocuklara yönelik projeler önümüzdeki günlerde gerçekleştilecek.
Samimi bir hava içinde geçen geceden eşimle birlikte dönerken cebime gelen bir mesajı da sizlerle paylaşmak istiyorum.
"KARANLIKLARIN DİLİNE KİLİT VURAN BENİM,
BENİMLE ÇOĞALDI AYDINLIK.
BEN KALEM VE KAĞIDIN ÖLÜMSÜZ HİKAYESİYİM,
BEN ANADOLU' YUM.
YURDUMUN HER KÖŞESİNDE BEN VARIM.
TAHTA BAŞINDA, ELİMDE BEYAZ TEBEŞİR
ÜLKEMİN GELECEĞİNE GİDEN AYDINLIK YOLU ÇİZERİM.
BEN BİR ÖĞRETMENİM. "
Öğretmenlere gerçek değerlerinin verileceği günleri en kısa zamanda görmeyi umarak, öğretmenler gününüzü kutlarım.
İsmail KAR.
Teşekkürler İsmail kar öğretmenim. Aynı dileklerimle ben de tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum.. Gecede torunum Doruk Kalyoncunun sınıf öğretmeni Bilgin Gavas ve okul müdürü ve diğer öğretmenleriyle tanışmak gecenin sürprizi oldu.
Hayat mutlu tesadüflerle doluydu.
Raşit Yakalı

Öğretmenler gününden resimler

Başöğretmen Atatürk ün yatında müzik ön plandaydı. Davetliler müziğe doydular..
Bir grup karikatürist öğretmenleri mutlu gecelerinde yalnız bırakmadı. Dernek başkanımız Metin Peker ve karikatüristler toplu halde görülüyor.


Atamızın yatak odasında bir resim çektirmeden edemedim. Duygulanmamak mümkün değil.

Burası da Atamızın son günlerini geçirdiği bir başka köşe. Özel izinle bu resimleri çekebildim.



ÜÇ ÇİCEK BİR BÖCEK..Havva Tapa/ Solda/ben ve eşim Emriye Yakalı ve de Birsen Köröğlu yıllar sonra nihayet bir araya gelebildik.




23 Kasım 2007 Cuma


Bütün öğretmenlere

Candan Aziz Degerli Rasit Hocam,

24 Kasım Ogretmenler Gunu'yle ilgili olarak, BLOG icin hazirlik yaparken
sizi dusundum.
Eski bir calismama -acele de olsa- yeni bir tane daha ekledim.
Bunlari MiZAH VE SiiR'e girmeden size gondermek
istedim.
CUNKU;
Ogretmenler GUNU'nuzu eli bos kutlayamazdım.
Sizin gibi dunyalar tatlisi ogretmenime
bir demet cicek sunmayi cok isterdim.

EK'teki calismalarim, coban armagani cam sakizidir.
Varsayin ki, size takdim etmek arzusu duydugum bir demet cicektir.
Lutfen kabul buyrun.

Bitimsiz sevgi ve saygiyla sizi selamliyorum Rasit Ogretmenim.

Saglicakla kalin!..


Kardesiniz Sevdakar CELiK

Sevdakar hocama teşekkürler


İSMAİL KAR HOCAMDAN DESTEK

SEVGİLİ İSMAİL KAR HOCAM ŞAHSINIZDA
TÜM ÖĞRETMENLERİN,
ÖĞRETMENLERİMİN, USTALARIMIN,
ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLARIM.
Bana verdiğiniz destek için de sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ellerinize sağlık. Sevdakar Çelikhocama ve Ertan Türkmen kardeşime Mehmet Şenocak kardeşime Mehmet Gölebatmaz arkadaşıma bu internet ve sitesi konularında bana verdikleri destek için öğretmenler gününde teşekkür ediyorum. Onların destekleri olmasaydı ben çok zorlanırdım, bu yaptıklarımı ve yapacaklarımı hiç yapamazdım.
Raşit Yakalı
Raşit Yakalı

Selin İnsiloğlu nun yorumu

Espri güzel ama sen de konuyu biraz dağıtmışsın Selin...Mesela sen rejisör ve kameramansın.. Olayın iyice içine gir, kameranı yaklaştır., fazla detay koyma. Burada adam arkası bize dönük olmalıydı, inek ona bakmalıydı. Yazılar zor okunuyor. Siyah mürekkeple çizilmiş yeni çalışmalarını bekliyorum.



Bu da Tuana Akbulut tan bir destek

Sevgili Tuana.. Fotoğrafla yaptığın desteğe teşekkür ediyorum. Karikatürlerini de bekliyorum.

Gönül Okur diyor ki...


Sevgili Gönül: Espri cok güzel ama yazın yüzünden kaybolup gitmiş...Okunmuyor.. Mesela yazıyı daha büyük ve "MÖÖÖÖ" demeyi öğretemedim' i daha büyük yazsaydın olacaktı. adamıda aynı şekilde çok küçük çizmissin. Cisimler bize yaklaştıkça büyür, uzaklaştıkça küçülür kuralını hatırla. Bir de inek adama doğru bakabilse daha iyi olurdu. Siyah mürekkepli yeni çalışmalarını bekliyorum. Ellerine sağlık.

Duran Umay ın yorumu

Sekizinci sınıftasın. Yorumun, abartılı, stilli çalışman cok güzel amaaa. Bence bu kompozisyonu ters çizmelisin, yani önce" Ne yiyorsun Süleyman?" diyen yerdeki inek konuşmalı sonra cevap veren ayaktaki inek konuşmalı. Bu küçük bir ayrıntı gibi ama çok önemli. Siyah mürekkepli çalışmalarını sabırsızlıkla bekliyorum. Ellerine sağlık.

Dila Türkan dan güzel bir espri

Dila kızım. Müthiş bir espri bulmuşsun. Beynine sağlık Çzimin de güzel ama daha güzel olsun diye gereksiz süslemeler yapma. Senin buna ihtiyacın yok ki.
Yazıları aşağıdan yukarıya değil de yere parelel yaz ve konuşma balonunu desenine fazla yaklaştırma , değmesin, havalı, mesafeli olsun biraz. Defterine yazdığın gibi.Çini mürekkepli yeni çalışmalarını bekliyorum.