2 Eylül 2009 Çarşamba

İÇİMİZDEN BİRİ: FAHRİ EYİCAN

İÇİMİZDEN BİRİ; FAHRİ EYİCAN
Karikatürcüler Derneği Üyesi olup ta, ya da bizim camiadan olup ta Fahri Eyican’ı tanımayanımız yoktur. Uzun yılardır karikatür çizer, sırf karikatüre olan aşkı yüzünden yıllar önce Zonguldak ’ta olan PTT deki görev yerini İstanbul’a naklettirdi. Bütün etkinliklere kızı ve oğluyla birlikte, hatta komşu çocuklarıyla birlikte katıldı. Devamlı karikatür çizdi, karikatür dinledi zira o çok az konuşur, devamlı gülümser, duygu ve düşüncelerini çizgi ile anlatırdı.
Dernek binamız mı badana olacak, Fahri tek başına o işi hallederdi, bültenler, ya da Nasrettin Hoca albümleri mi postaya verilecek, o hemen işin içinde olurdu. Her izin gününü dernek merkezimizde geçirir, orada çalışır,” kankaları” Ümit Müfit Dinçay, Kemal özyurt ve Ahmet Ümit Akkoca ile bazen de bizlerle koyu sohbetlere katılır sonra birlikte Eminönü’ne yürüyüp çocuklarına kuru yemiş alır, televizyon seyretmeye giderdi. Tam bir aile babası, efendi sessiz sedasız bir kardeşimiz o. Ara sıra beni cepten arar, “Abi bir emrin var mı? Ben Fahri” Diye kısa bir sohbet ederdi. Dün yine aradı.”Abi merhaba, nasılsın? Sana bir haberim var, hani Zonguldak’ta bir kooperatife girmiştim ya, işte o ev bitti, tayinimi istedim ve Zonguldak Kilyos şubesinde işime başladım. Abi hakkını helal et. “ dedi. Başımdan kaynar sular döküldü. Bir can yoldaşımı uzaklara yollamanın hüznü çöktü içime. Meğer ben onu ne kadar sevmişim. Eğer hakkını helal etmesi gereken biri varsa bu o olmalı. Bizim ona değil onun bizlere çok hakkı geçmiştir.. İstanbul’ a dönünce dernekte cumartesileri nasıl geçireceğimi bilemiyorum.
Hakkını helal et Fahri Eyican .. Sen çok iyi bir CAN sın.
Erdoğan Başol, Güngör Kabakçıoğlu, Metin Gökçe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ali Mazak, torunum Doruk, Raşit Yakalı, Akdağ Saydut, Müze Yöneticimiz Erdoğan Bozok ve Fahri Eyican Karikatür ve Mizah Müzemizdeki bir etkinlik sonrasında.

Hiç yorum yok: