1 Mart 2009 Pazar

ÖRNEK KLİŞE DENİNCE: VARTAN MELİKYAN .

Örnek Klişe tabelası 40 yıldır Cağaloğlun'daki yerinde duruyor. Üstte/Vartan abinin bir çok hatıralarını barındıran atölyenin minik yazıhnesinde birlikteyiz./ Altta/
ÖRNEK KLİŞE DENİNCE: VARTAN MELİKYAN ABİ.
Vartan Melikyan ağabey’i 60’lı yıların başlarından beri tanıyorum. İlk tercümana, daha sonra mizah dergilerine, daha sonra Dünya Gazetesine girdiğim 1969 yıllarından beri.Orijinalleri “ Örnek klişeye ofis boylar götürür, sonra da gidip alıp gelirlerdi. Ama bazen meraktan, / Acaba yerine uyacak mı? Diye, bazen acele lazım olduğundan ben dayanamam koşar giderdim. Klişeciler benim en büyük dostlarımdı. Çünkü sekreterlik de yaptığım için çok yanlış yapardım, verdiğim ölçüleri tutturamazdım. Ofset değil ki büyüt, küçült bir komutta. Çinko klişe… Bir cm büyük ya da küçük oldu mu yeniden yapma gerekirdi. Ustalarda beni çok sevdiklerinden ara sıra bana göz yumup işi yeniden yapardı. Yaparlardı ama klişecilik çok zor bir meslek. Önce işin negatif filmi çekiliyor, sonra o film çinkoya kopyalanıyor, sonra çinko aside atılıp beyazda kalan yerler bir milim derinliğinde aşındırılıyor, Yüksek kalan yerler kalıp olarak kullanılıyor. Klişeler kurşun sayfalara yapıştırılıyor, Daha sonra tekrar sayfa kalıbı alıyor. Yazılarda kurşun harfler olarak dökülüyor. İyi plan yapmadıysan yazılar bazen artar, bazen eksik kalırdı. Eğer 10 satırdan fazla yazı arttırırsan yandın. Yazı dizen utsalar seni yer, Genel Müdüre kadar şikayet uzardı. Onlarla dost olamazsan yandın. İşine son bile verilir. Ben de artan kurşun satırlarını kimseye göstermeden cebime atar, sonrada bir fırsatını bulup başmürettip mola verdiğinde kurşun potasına yazıları atıverirdim. Bazen görmezler, bazen de görmemezliğe gelirlerdi. Ya da bıyık altından gülümserlerdi, bütün sinirine rağmen. Toprağı bol olsun o baş dizgi ustasının adı da Yorgo ustaydı. Ben de kötü bir sekreterdim. / Hem gazetenin ya da derginin sekreteri, hem de karikatüristi oluyorsunuz mecburen. Ben ne anlarım sekreterlikten.
İşte o gittiğim klişehanen adı örnek klişe idi. 1956 da kurulmuş ilk yeri Vatan binasında idi./ Çarşaf Karikatür Okulu' muzun olduğu eski Hürriyet binası./ Sahibi de Vartan Melikyan abi. Ben akşam olunca oraya gider Bidonlara atılan defolu, ya da yanlış olarak çekilmiş klişeleri tarar ileride işime yarar diye düşündüklerimi ayırır, Vartan abi ben bunları alıyorum.” Derdim o da “Al Raşit’çiğim.” Derdi. Ben onları eve götürür biriktirirdim. Biliyorsunuz daha sonra ben o artık klişelerle uzuuuun yıllar ÇUVAL , ÇAĞDAŞ MİZAH ve PAPAĞAN dergilerini çıkardım. Bu atölye çok kalabalıktı. Manuk usta, rahmetli Bora usta, Emin usta,Kenan usta…vb.
Birkaç gün önce 14. Nehar Tüblek Karikatür yarışmasının ödül plaketlerini yaptırmak için yine Örnek klişeye gittim. Vartan abi yapayalnız oturuyor, içeride bir işçisi çalışıyordu, Vartan abi üzgündü. Biraz sohbet ettik, o güzel günleri andık. Borcumu sordum.” İstemez, al git.” “Olur mu abi?, bunlar benim işim değil, derneğimizin işi . “Olsun boş ver, iş yerimi kapatacağım artık, işler durdu. Kimse klişe yaptırmıyor, plaket iş de olmuyor, evde de oturmak istemiyorum, 1956 dan beri buradayım, Daha önce de Meşhur Ramiz’in Karikatür dergisin klişehanesine çırak olarak girmiştim. Sohbetimiz uzadı, uzadı. ..Abi bu işler derneğimizin, derneğimizin bütçesi de gayet müsait. Faturamızı kesiver. Sen bana 40 yıldır hep bir abi gibi davrandın, Ben de sizi öyle sevip saydım. Bir gün oturup Ramiz’ li günleri, Cağaloğlu’nu konuşalım” dedim. O da “ Şu sıra kafam karışık, yaz gelsin bir gün seni Adadaki yazlığıma davet edeyim, sana şimşir kalıpları, kalemkarları anlatayım uzun uzun konuşuruz birlikte. Dedi. Yazıhanenenin duvarları başta Semih Balcıoğlu abinin olmak üzere bir çok sanatçının orijinalleriyle doluydu .
İskender Özsöy arkadaşımız Örnek Klişe' yi 50 yaşındayken Bizim Gazete'de tanıtmıştı.


Hiç yorum yok: