27 Ocak 2008 Pazar

MÜZİK KARİKATÜRLERİ.




MUHABBET KUŞU.
Müzik karikatürleri.
Raşit YAKALI
1880 yılından beri koşuyordum. Son ikisi hariç bütün Avrasya maratonu halk koşularına katıldım. Yaşlandığım için ve stent olayı yüzünden artık koşmuyor, Levent Çilekli tesislerinde her sabah 1,5 saat yürüyüş yapıyorum. Benim gibi emekli bir hayli dostum oldu. Aramızda emekli vali dahil her meslekten emekli var. Bizler hem tempolu yürüyüş yapıyoruz her gün Türkiye’nin gündemini belirliyor ve de irdeliyoruz. Tabi önce futbol la başlıyoruz, öylelerimiz var ki takımı yenilen bir hafta başka bölgelere kaçıyor. Bankacı Metin bey önerdi ve AKM deki İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği korosu konserine12 bilet aldık. Arkadaşların yarısı o saatte afyonları patlamadığı için gelemediler. Gidenlerimiz çok güzel bir konser izledik, müziğe doyduk. Konser sırasında düşünmeden edemedim.” Acaba karikatürcü arkadaşlarımla da böyle grup gezileri yapamaz mıyız?. Hep beraber o konuda yoğunlaşamaz mıyız?, ortak çizimler yapamaz mıyız?. Örneğin müzik. Birlikte konseri izleyip ayrı ayrı yorumlasak, bültenlerimizde sitelerimizde, broşürlerimizde yayımlasak, ya da en azından o güzel havayı birlikte solusak o bile bizleri mutlu etmez mi?” Diye düşündüm. Rahmetli Semih Balcıoğlu hocam bir sabah evine gittiğimde bana bir yabancı müzik albümü göstermiş ve “Bak Raşit biz henüz bu aşamaya gelemedik, Avrupa da adamlar bir konu üzerine yoğunlaşıyor ve o konu ile ilgili albüm yapıyorlar. Bu adam senfoni konserine bilet alıyor, izliyor hatta defalarca bunu tekrarlıyor, sonra da “ Müzik albümü” yapıyor hatta satın aldığı biletin resmini kitabın kapağına koyuyor olayı pekiştirmek için. Ve sonuç böyle dört dörtlük bir albüm yapıyor.” Demişti. / O günlerde biliyorum ki kendisi konulu albümler, sergiler hazırlamaya başlamıştı, bizzat yaşayarak, izleyerek./ Biliyorum yine fazla uçtum ama benim gibi düşünen arkadaşlar varsa 0542 331 36 78 den beni arasınlar, ben yer ayırtayım, bir konseri birlikte izleyelim bir denemekten ne çıkar. Belki ortak bir çalışma yapabilir hatta bir broşürde toplayabiliriz belki. Neden olmasın. Tutarsa sürdürürüz buluşmalarımızı. En azından simit partilerimizden verimli olmaz mı?
Evde torumu bakıyoruz okul çıkışı. Yeni karne aldılar Fransızca eğitim veren bir okulda birinci sınıf. Bazen eşimle müsvedde kağıtlara resim yapıyorlar. Eşim Hürriyet gazetesinin kenarındaki Atatürk portresini çizmiş. Torunum resme bakıp; “ Hiç bu resim Atatürk e benzemedi. Bu “ Beethoven” e benzedi” dedi. Dört ayda “Beethoven -1770-” i tanıtmışlar. Drama dersleri var. Ben de bu izlediğim konserin kitapçığını torunumun kitaplığına koydum. Belki bir gün bu konserleri izletme şansım olur. Bu gün olmasa da yarın Rahmi beyi, Cemil Beyi, Dede efendiyi, Hacı Arif beyi tanıtırım ona. En azından artık bilgileri kitaplığında var.

Bu pazar biz emeklilerin gündeminde Klasik Türk Müziği var.İlk haftada bilet alan ama gelemeyen bir hayli arkadaşımız oldu. Olsun bu bir ilk. Devamı gelecek bunların.


İşin içinde müzik olunca bütün salonun yüz hatlari yumuşak oluyor. Akşam haberlerinde bu mutluluk olmuyor. Metin bey ve Mehmet bey "Oh be!" diyorlar, benim gibi .


Serhan Aytan ın nefis ud resitalinden sonra Demet gürsoy hanım okuyor.

HER BİR BAKIŞINDA NEŞ'E BULDUM/BEN GÖZLERİNİN ESİRİ OLDUM/

TİR-İ NİGAHİNLE AH VURULDUM/ BEN GÖZLERİNİN ESİRİ OLDUM.

Tanburi Ali efendi/Suzudil/ Aksak şark.


NE SEMTDEN CANIM BU GELİŞ/BİZE Mİ YOKSA GÖSTERİŞ

CANIMA GECTİ BU REVİŞ/ KEREM ET BİR LAHZA İRİŞ/

ESKİ MECERAYI AÇTIN SİNEME YARELER SAÇTIN/

A ZALİM NE ÇABUK KAÇTIN, KEREM ET BİR LAHZA İRİŞ./

Kemani Rıza efendi./ Beyati/ aksak Şarkı./

konser bitti. Dağıldık.Eşimin arkadaşlarıyla komşu buluşması vardı, o da gitti. Taksime gelmişken bir Beyoğlu turu yapmadan olur mu?. Eski bir arkadaşımla biz de İstiklal caddesine daldık.Yapıkıredi Kazım Taşkent sergi salonunda mutlaka gezilmesi gereken sergiler var .


Özer KABAŞ Retrospektif sergisi.

Bu tablo beni en çok etkiledi. Bu bir karikatür değil mi? Bence karikatür, hem de çok güzel bir karikatür.Aynı salonlarda bir de Nazım Hikmet in eşyaları sergisi varki.Tam bir belgesel. Yaşamak lazım. Anlatmakla olmaz. Her ne kadar sürçü lisan ettiysem affola.










Hiç yorum yok: