4 Mart 2008 Salı

Yurdagün Göker'den, Dünden bugüne Azerbaycan karikatürü

Yurdagün Göker hocamız Azerbaycan Başkonsolosu Sayyad Adiloğlu/Salahlı beyefendiyi sergisini gezdirirken.
Çok önemli bir söyleşi ve sergi gerçekleşeceği için ön çalışmalar İstanbul Büyükşehir Karikatür ve Mizah müzemizin dışına taşmıştı. Görevli kardeşimiz Serdar ve bir güvenlikçi arkadaşımız kolları ve paçaları çok önceden sıvamışlardı.

Dakikalar önce AzerbaycanTV si için bir arkadaş uzun uzun ön çekimler gerçekleştirdi.


Konferan başlıyor. Davetliler yerlerini almış. Yurdagün Göker bey yine her zaman ki gibi çok iyi hazırlanmış. O hiç bir zaman işi akışına ve şansa bırakmaz. Azerbaycan başkonsolosu Sayyad Adiloğu ve konsolos Günay Afandiyeeva hanımefendi ön sıralarda yerlerini almışlar. İbrahim Ersaraç abimiz de bu tür toplantıların baş müdavimi. Güngör Kabakçıoğlu ve Orhan Doğu, Erdoğan Başol abiler de öyle ...




Yurdagün Göker bey önce 15 dakika Azerbeycanın konumunu, politik durumunu geniş geniş anlattı. "Bunları bilmeden Azerbaycan karikatürünü alayamayız."Dedi. Daha sonra 1905 tarihin den bu yana bütün gelişimleri ile Azerbaycan karikatürünü ve de karikatüristlerini tek tek isimlerini sayarak anlattı. " Bu isimleri saymazsam haksızlık etmiş olurum." Dedi...Yalnız saydığı isimlerden benim aklımda kalan birkaç isimdi. Bu arada öyle güzel ve gerekli bilgiler sundu ama ben şu an bile bunları çoğunu unuttum. Bence Toplantıyı düzenleyenlerin bu durumu göz önüne getirip bir bülten bile hazırlamaları bir eksiklikti. Bu bilgiler başkalarına da yayın yoluyla duyurulabilirdi. O bilgiler ayrıca müzemiz arşivinden kullanıma açılabilirdi.

Yurdagün abimiz bundan önce de çok faydalı sunumlar yaptı müzemizde.. Ne yazık ki onlar da kayda geçmedi., Kulanıma sunulamadı. Ben bunları sadece bir temenni olarak yazıyorum. Amacım kimseyi suçlamak değil. En azından ben bir teyple kayıt yapabilirdim. Suçlu varsa önce ben varım.



Yurdagün bey" Salonda Kültür Bakanımızı görmek isterdim. Öğrendim ki Azerbaycan da Kültür bakanı bütün sanatsal faaliyetleri, özellikle karikatür faaaliyetlerini yakından bizzat izliyormuş, biz de niye bu ilgi gösterilmiyor." Diye sitem etti. Müzemiz ise en kalabalık günlerinden birini yaşadı bugün. Karikatürcülerin dostu, araştırmacı gazeteci Hıfzı Topuz beyefendi de ön sıralardaki yerini almıştı. Konuşmayı büyük bir ilgi ile sonuna kadar izledi. Arkasındaki Mustafa Bilgin kardeşimiz de ara sıra konuşmalardan notlar tuttu.

Arkada kapı girişindeFatih Belediyesi Belediyesi Başkan Yardımcısı Hasan Suver beyefendi ile, Kültür İşleri Daire Başkanlığından arkadaşlarımız vardı. Nezaketlerinden sessizce gelip arka sıralarda buldukları yerlere sessizce oturdular.



Uzun süren söyleşinin sonunda topluca sergi gezildi. İşte Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı Hasan Suver beyefendi ile, Erdoğan Başol abimiz ve ilker Ekici.



Salondan bir kesit. Kübalı karikatürist bir ziyaretçi (!), Yurdagün bey ve de İbrahim Ersaraç abilerimiz.


Bu üçlü sık sık sergilerde bir arada görülüyor. Onlar Türk karikatürünün dünü ve bu günü hakkında sık sık sohbet ediyorlar. Güngör Kabakçıoğlu, Fahri Eyican ve de Ümit Müfit Dinçay. Güngör abi galiba onları evine çalışmalarını göstermeye davet ediyor.



Salonda o kadar çok güzel karikatürler var ki. Işıklardan güzel çekimler yapamadım. Bu sergi mutlaka gezilmeli, görülmeli.


İşte bu " Molla Nasretin " Dergisi ilk sayı kapağı ve uzun yıllar yöneticiliğini ve çizerliğini yapan ünlü Celil Mehmetkulzade..Yurdagün abi hakikaten çok özenle çalışmış çok önemli bir görev üslenmiş... Ne kadar teşekkür etsek azdır.



Malum toplu resim çekimi. Bir çok arkadaş bu kareye girmeden dağıldı. İbrahim Tapa arkadaşımız " Eski resimlerden birini koyuverin, olsun bitsin dedi ve kareye girmedi. Bizler yine de toplanıverdik. Teşekkürler Birsen Abça kardeşim. Makinemi alıp bu resmi çektin ve bende bu meşhur kareye girdim. Yanımdaki Ümit kardeşim" Ben oturarak resim çektirmeyi sevmiyorum, tansiyonum var başım dönüyor. dedi. Al benden de o kadar. Ama bende boy yok en arkada kalıp görünmüyorum o zaman. Her ne kadar sürçü lisan ettiysem affola...

Rasit Yakali











Hiç yorum yok: