29 Kasım 2007 Perşembe


Çocuklar bu işi çok sevdiler.
Büyük bir titizlikle çalıştılar.Bir ara çok yoruldum, terledim ve ceketimi çıkarttım. Bir kız talebe parmağını kaldırdı. " Buyrun" dedim. "Öğretmenim dün geldiğinizde / İki hafta önce demek istiyor/ceketinizi çıkartmak için bizden izin istemiştiniz, bu defa izin istemeden çıkardınız ceketinizi." dedi.
Utandım, özür diledim bütün sınıftan yeniden giydim. Bir süre sunra izin isteyip tekrar çıkardım.
Hepsi gülmeyi çok seviyorlar.Derse girdiğimde ara kahvaltı yapıyorlardı.
Yan sınıfta küçük bir tabureye oturup onları bekledim. Kahvaltısını bitiren yanıma gelip bana sarıldı ve önume, yanıma, halının üzerine oturdular. Karşımda onları öyle gözümün içine bakarkarken görünce birden aklıma" meddah" lar geldi.
Kendimi" meddah" sanıverdim. Arka cebimden mendilimi çıkarıp" Ben sizler kadarken meddahlar vardı , kahvelerde komik hikayeler anlatırlardı. Taklitler yaparlardı...deyip taklitler yaptım. Laz, arnavut vb.
gülmekten öldüler. onlarda yaptılar.
Çocukların hepsi kare, üçgen,dikdörtgen, daire nin ne olduğunu öğrenmişle.
" Her cismin bir temel şekli vardır, kare, üçgen, daire.. dediğimde onlarda başka örnekler verebiliyorlar.
Bu arada daire dediğimde..Ay, portakal, çember, güneş..diyebiliyorlar. Ben de bu arada daire yi anlatırken yuvarlak kremalı bisküvi ikram ettim bütün sinıfa. Hep beraber aynı anda yedik.
Bir kız öğrenci." Anem yemememi söyledi allerjim var öğretmenim." dedi .Üzüldüm. ona öteki derse tuzlu bir şeyler götüreceğim.






Bu hafta okul öncesi çocuklar için hazırlanmış TANGRAM çizimleriyle başladım derse. Bir kedi ve yanında bir balık.Bunu bir gölge oyunu gibi anlattım. Onları konuşturdum, sınıfta kendim yaptım üçgen parçalarla. Sonra kağıda çizilmiş örneklerini verdim hepsine. " Bu üçgenleri taşırmadan boyayalım dedim. İşte sonuçlar.

Hiç yorum yok: