İÇİMİZDEN BİR…
----------------------------------
KEMAL URGENÇ
Kemal hemşerimin, meslektaşımın, arkadaşımın incelemem için bana bıraktığı kitabı almaya yakınımızdaki İkbal Eczanesine torunum Doruk’la gittik dönüşte de onu parka götürme sözü vermiştim. Parkta hiç oynamadı Doruk. Elindeki kitabı hiç bırakmadı. Baktı, inceledi ve çok sevdi. Sonra da bana karikatürleri tek tek anlattı. “ Dede bak kapı çalıyor, içerideki “ GİR! “ diyor dışarıda bir sürü soru işareti var .Çok komik değil mi?” “ O soru işaretlerini, dertler, sorunlar olarak düşünebilir miyiz?” “Tabi ki.”… Demek ki 7 yaşındaki, birinci sınıfa giden torunumla birebir kontak kurabilmiş Kemal Urgenç, diye düşündüm. İyi bir karikatürün birinci şartı anlaşılabilir olması değil mi?
Urgenç le 25 yılı aşkın bir süredir tanışırım. Hep ölçülü, hep saygılı ve hep üretken, hep doğrudan, hep haklıdan, hep ezilenden yana oldu. Hep dolu başaklar gibi mütevazi, bir örs gibi sabit, bir çekiç gibi zamanında vurabilen, çizebilen biri.. Ben ona bir süre” Çarşaf Karikatür Okulu”nda ağabeylik yaptım ama o devamlı yenilenerek, çalışarak benim örnek alacağım bir verimliliğe ulaştı. Elinizdeki bu kitap bunun örneği değil mi?
Günümüzde birçok sanatçı günlük gazetelerde, dergilerde çalışma imkanı bulamıyor. İyi ki öyle oluyor diyesim geliyor.Günlük çabuk eskiyen dişlilerin öğüttüğü bir ortamda böylesine kalıcı, tablo nitelikli işler yapmak imkansız olacaktı.. Bir gün rahmetli hocam Semih Balcıoğlu bana:” Artık günlük gazete karikatürü çizmekten sıkıldım. Her gün aynı monotonluk, valla gazeteden ayrılmam çok iyi oldu. Artık kalıcı albümler, sergiler yapmak istiyorum, nerdeyse kurban keseceğim..” demişti. Öyle de yaptı. Hemen akabinde Kapadokya kitabıyla başlayan bir sürü kitap yaptı, sergiler açtı ve de geçimini yine sağladı. İşte Kemal Urgenç kardeşim de kendine birçok çıkış yolları bulabilen ve dilediği gibi güzel karikatürler çizebilen bir kardeşimiz. Kalıcı işler yapıyor, beğeniliyor. Çizen memnun, izleyen memnun..
Eline, yüreğine, bileğine sağlık.. Allah bitirmesin, göreve devam.. Saçların genç yaşta boşuna ağarmamış Kemal kardeşim.
Raşit Yakalı.
----------------------------------
KEMAL URGENÇ
Kemal hemşerimin, meslektaşımın, arkadaşımın incelemem için bana bıraktığı kitabı almaya yakınımızdaki İkbal Eczanesine torunum Doruk’la gittik dönüşte de onu parka götürme sözü vermiştim. Parkta hiç oynamadı Doruk. Elindeki kitabı hiç bırakmadı. Baktı, inceledi ve çok sevdi. Sonra da bana karikatürleri tek tek anlattı. “ Dede bak kapı çalıyor, içerideki “ GİR! “ diyor dışarıda bir sürü soru işareti var .Çok komik değil mi?” “ O soru işaretlerini, dertler, sorunlar olarak düşünebilir miyiz?” “Tabi ki.”… Demek ki 7 yaşındaki, birinci sınıfa giden torunumla birebir kontak kurabilmiş Kemal Urgenç, diye düşündüm. İyi bir karikatürün birinci şartı anlaşılabilir olması değil mi?
Urgenç le 25 yılı aşkın bir süredir tanışırım. Hep ölçülü, hep saygılı ve hep üretken, hep doğrudan, hep haklıdan, hep ezilenden yana oldu. Hep dolu başaklar gibi mütevazi, bir örs gibi sabit, bir çekiç gibi zamanında vurabilen, çizebilen biri.. Ben ona bir süre” Çarşaf Karikatür Okulu”nda ağabeylik yaptım ama o devamlı yenilenerek, çalışarak benim örnek alacağım bir verimliliğe ulaştı. Elinizdeki bu kitap bunun örneği değil mi?
Günümüzde birçok sanatçı günlük gazetelerde, dergilerde çalışma imkanı bulamıyor. İyi ki öyle oluyor diyesim geliyor.Günlük çabuk eskiyen dişlilerin öğüttüğü bir ortamda böylesine kalıcı, tablo nitelikli işler yapmak imkansız olacaktı.. Bir gün rahmetli hocam Semih Balcıoğlu bana:” Artık günlük gazete karikatürü çizmekten sıkıldım. Her gün aynı monotonluk, valla gazeteden ayrılmam çok iyi oldu. Artık kalıcı albümler, sergiler yapmak istiyorum, nerdeyse kurban keseceğim..” demişti. Öyle de yaptı. Hemen akabinde Kapadokya kitabıyla başlayan bir sürü kitap yaptı, sergiler açtı ve de geçimini yine sağladı. İşte Kemal Urgenç kardeşim de kendine birçok çıkış yolları bulabilen ve dilediği gibi güzel karikatürler çizebilen bir kardeşimiz. Kalıcı işler yapıyor, beğeniliyor. Çizen memnun, izleyen memnun..
Eline, yüreğine, bileğine sağlık.. Allah bitirmesin, göreve devam.. Saçların genç yaşta boşuna ağarmamış Kemal kardeşim.
Raşit Yakalı.
2 yorum:
mutfaktaki yaramazlar hikayesi çok güzel...
mutfaktaki yaramazlar hikayesi çok güzel...
Yorum Gönder